Açıklama
2024 Temmuzunda Akide’ye yolculuğumuz, Özbekistan Hive’de başladı… Onu izleyen Buhara, akılları kalbe bağladı. Semerkand, mimaride sanatı taçlandırdı. Taşkent, Hz. Osman’ın Mushaf’ına ev sahipliği yaptı. Ahmed Yesevi’yi ziyaretimiz zirve oldu, dönüş yoluna geçince gözlerim doldu… Banu Koca, namıdiğer Kul Banu’nun dilinden ve kaleminden, 2024 yazında Hive’den başlayıp Ahmed Yesevi’nin manevi huzurunda son bulan bir yolculuk… Hive’nin büyüleyici atmosferi, Buhara’nın manevi iklimi, Semerkand’ın mimarideki zarafeti ve daha fazlası… Bu alelade bir seyahat rotası değil; medeniyetin ruhuna dokunuş, geçmişle bugünü birbirine bağlayan bir köprü. Her satırında tarihin derinliklerine, engin bir maneviyata ve mimari estetikte doruk noktasına şahitlik edeceğiniz bu kitap, unutulan hikayeleri yeniden dillendiren ve geçmişin izini süren bir kılavuz görevi görüyor. Kitabı elinize aldığınızda sadece okumayacak; aynı zamanda düşünecek, hissedecek ve zaman tünelinden geçerek bir seyahate çıkacaksınız. Maneviyatın ve estetiğin izinde bir tarih yolculuğuna çıkmak için sayfaları çevirmeye başlayabilirsiniz…




