Açıklama
Zamansız kayıplar yaşayan Aine’in, bildiği ve tanıdığı dünyanın dışında başka dünyaların da olabileceği gerçeğiyle yüzleşme vakti gelmişti. Henüz kendisini tanıyamamış olan Aine, pek çok yeni dünya ile tanışmak zorunda kaldığında, kutsal ruhun rehberliğinde bambaşka dünyalara açılan kapılardan geçerek heyecan verici bir yolculuğa sürüklendi. Bu yolculuk sonunda, kendisini tanımak isteyen Aine’i bekleyen pek çok sürpriz vardı. Ve bazı sürprizler vardı ki, bunlar çoğunlukla insanın kafasından aşağıya konfeti yağdırmazdı.
“Shepherd Kalesinin tepesinde ışıldayan güneşin sıcaklığı, bütün Orio topraklarını ısıtacak kadar geniş bir alana yayılmıştı. Sarayın dört bir yanını sarmış olan nöbetçiler ve nöbetçi kulelerinde nöbet tutan askerler bu sıcağın rehavetine kapılmış esnemekteydi. Orio topraklarının bir kraliçesi vardı ve kraliçe tahtına oturduğunda, kraliçenin tahtına geçişini haber veren gong, kraliçenin baş yardımcısı Estar’ın emri ile vuruldu. Bütün nöbetçiler aynı anda bulunduğu yerde doğrulup, hazır ola geçtiler. Çoğu bakışlarını ileriye çevirmiş ve çenesini dikleştirmişti. Kraliçenin her yerde gözü ve kulağı vardı. Tahtta oturup Orio’nun bütün sokaklarını görebilecek en nadide, biricik insandı. Ve ne mutlu ki o, Orio halkının başındaydı.”