Açıklama
Yolun sonunu görebilmek için yola çıkmanız, yolun sonunu biliyor ve değiştirmek istiyorsanız en başa dönmeniz gerekir. Bu yolculuk sonu değiştirme çabasından ibaret.
Kimin hesabının, kimin aşkının, kimin fedakârlığının daha büyük olduğunu kelimeler değil, Dünya’ya hangi karakterin gözünden bakacağımız belirler.
Yaşanan tarih tek, okunan neredeyse hiç, anlatılan onlarcadır. Yazılanları okumaya gücümüzün yetmediği bir zamandan, bir kaç adım öteye gitmenin zorluğunu gördüm. Herkese yetecek kadar zaman makinemiz olsun ve herkes her şeyi kendi gözleriyle görsün isterdim. En azından kendi görebildiklerimi aktarmak istedim. Çünkü inanırım ki ‘Bilgi yüktür, vebali büyüktür.’ Zamanda geriye gitmeyi bir kenara bırakırsak, zamanda ileriye giderken işinize yarayabilecek bir el kitabı hazırladım. Bir gün elinize zamanda yolculuk fırsatı geçerse, o gün, okuyacaklarınızı hatırlamanızı isterim.
Son sayfaya varabilir, okuduğunuz kelimeleri sona kadar taşıyabilirseniz, hayat denen manzaraya açılan ve henüz bakamadığımız daha nice pencerelerin olduğunu göreceksiniz. Önyargılar, numarası bozuk gözlükler gibidir. Bu yolculuğa eğer onlarla beraber çıkarsanız göreceğiniz manzara, ezberlediğiniz fotoğrafların ötesine geçemez.
Uzun bir yolun ilk adımlarını atmak üzeresiniz. Bu kadar uzun bir yolun elbet birkaç satırında karşılaşırız.
İyi yolculuklar…
“Kitap her şeyden önce tarihi bilgileriyle özgün bir almanak olmuş. Belgesel gibi başlayıp, ilerleyen bölümlerde, sürükleyici bir romana dönüşmüş. Uzun bir kitap olmasına rağmen anlatım muhakemesi başından sonuna kadar hiç bozulmamış. Yormayan akıcı bir anlatımı var. Kurgu tarzındaki belgeselleri de anımsatıyor. Okuyanın takılıp kalmasına izin vermiyor.
Okuyanı “Ülkenin bugün her alanda yaşadığı sorunlar, geçmişteki hangi yanlışlıklar nedeniyle olmuş” sorusuna itiyor. Sonrasında ise, bireylere dönülmüş, yaşayanlar olarak kendimizle ve hayatımızla hesaplaşırken neler yaşadığımız, duygularımız ve bunların sonuçları üzerinde durulmuş. Genel tema, vatan sevgisi dürüstlük dostluk fazilet gibi pek çok ortak değerin ne kadar önemli olduğu üzerine. Daha sonlarda ise hayatlarımızdan beklentilerimiz, aile ilişkileri ve tabi aşk mevzu işlenmiş. Hepsi yerinde ve ölçülü. Ama asıl vurgulanan zamanı doğru yaşa düsturu.
Senaryo ince ince düşünülmüş. Zaman ve mahal betimlemeleri gayet gerçekçi. Araştırılmış, empati yapılmış. Okuyana yakın Türkiye tarihi ile ilgili özetlenmiş önemli bilgiler verilmiş. Diyaloglarda karşılıklı fikirlerin güçlü bir şekilde çarpıştırılmasından kaçınılmamış. Öyle ki, olaylar sanki yazarın da kontrolünden çıkmış ve kendine yeni bir seyir belirlemiş gibi bir anlatım var. Evrensel değerler cesaretle işaretlenmiş. Akılda kalacak etkileyici bir hikâye.” Cenk DEMİRARSLAN – Yazar
