Nepotizm Hipotezi: Sosyal Dışlanma ve Yoksulluk

Dışlanmaya değişken açılardan bakıp onu değerlendirdikten sonra bu olgunun son dönemde tartışılmadığını fark edebiliyor olsak da nedenselliği, nesnel boyutları ve sonuç öbeğine baktığımız zaman sosyal dışlanma, aslında belirtildiği gibi küresel kapitalizm dönemine özgü bir kavram. En azından şu an için evrensel açıdan kabul gören kanı bu yönde. Bahsi geçen bu terim için yapılan tanımlar konunun hangi açıdan ele alındığına göre değişiklik gösterebilir. Kimi odaklarca bazı tanımlar sayesinde kimlerin dışlandığına da yanıt verebilir. Bu çalışmada bu konuyu irdelemek ve yoksulluk ve nepotizm ile olan bağı incelemek gerekiyor. Nitekim bir konu ya da konuya, kişi ya da kişilere, ideoloji ya da ideolojilere takıntılı bir şekilde coşku duymak ve kontrolsüz bir heyecan eşliğinde bir davaya, genel sosyal normları hiçe sayacak derecede aşırı bağlı veya saplantılı olma halidir. Siyasi hareketlilik neticesinde Türkiye gerek politik gerek ekonomik şartlar sebebiyle yıpranan bir ülke. Bu yıpranma süreci her mevcut iktidarlarla birlikte yeniden törpülendi. Zamanın ezici gücü kadar dünde kalmadı. Fakat yine de her gün yeniden hortlayan bir fenomen hâline gelmesi de yeni bir olay değil. Çünkü bu ülke kozasından çıkmayı başarmakta güçlük çekiyor. Belli başlı sebeplerini de her birimiz bilmekteyiz. Aşina olduğumuz bu gerçekler geçmişteki kötü yönetimler neticesinde kendini var etti. Siyasi ve ideolojik etkenler, etnik çeşitliliğin hiçbir zaman farklı bir renk olarak görülmesi gerektiğini düşündürmedi. Tam aksine farklılıklarımız bizi biz yaparken birdenbire kült ikonlar hâline gelen ayrıştırmacı ideolojiler, saplantı boyutuna evrildi. Bu çalışmada da bu ana ve ara başlıklar masaya yatırıldı.