Rüya gerçekliği kavramı, rüyaların sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin oluşturduğu insan zihni ve teknoloji karmasına deneyimsel benzerliğinden yola çıkarak oluşturulmuştur.
Bu araştırmada, insan zihninin sanal gerçeklik üretme kapasitesiyle evrenin sanal gerçeklik üretme kapasitesi perspektifinden insan zihninin ve evrenin sınırları sorgulanmaktadır. Bunların yanında rüyaların geleceğe dönük bilgi kaynağı olarak nasıl kullanılabileceğiyle ilgili iddialar savunulmaktadır.
Kitapta mutlak gerçeklikle özdeşleşen tanrısal mesajların hayattaki karşılığının gerçeklik boyutlarıyla ilişkisi üzerinde durulmaktadır. Aynı zamanda rüyalar, gerçekliğin farklı bir görünümü olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda mutlak gerçekliğin tezahürleri rüya gerçekliği dahil 19 (on dokuz) gerçeklik boyutuyla ortaya konulmuştur.
Klasik bilimsel yöntemle açıklanamayacak bazı fenomenlerin açıklanması için oluşturulan bu eserde ana hedef; bireyler ve toplumlar için gerçekleşmesi olası bazı felaketlerin önceden anlaşılarak gerekli tedbirlerin alınması için bir yöntem oluşturmaktır.
İdeal gerçeklikteki rasyonel bir formül nesnel gerçeklikteki bir fenomenin karşılığı olabilir. İnsan hayatında veya evrende bireyi ya da toplumu etkilemesi muhtemel olayların formülü de rüya gerçekliğinde aranmalıdır.
Takdirinize sunulan bu eser hakikat arayışının kavramsal özeti niteliğindedir.
Rüya gerçekliği kavramı, rüyaların sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin oluşturduğu insan zihni ve teknoloji karmasına deneyimsel benzerliğinden yola çıkarak oluşturulmuştur.
Bu araştırmada, insan zihninin sanal gerçeklik üretme kapasitesiyle evrenin sanal gerçeklik üretme kapasitesi perspektifinden insan zihninin ve evrenin sınırları sorgulanmaktadır. Bunların yanında rüyaların geleceğe dönük bilgi kaynağı olarak nasıl kullanılabileceğiyle ilgili iddialar savunulmaktadır.
Kitapta mutlak gerçeklikle özdeşleşen tanrısal mesajların hayattaki karşılığının gerçeklik boyutlarıyla ilişkisi üzerinde durulmaktadır. Aynı zamanda rüyalar, gerçekliğin farklı bir görünümü olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda mutlak gerçekliğin tezahürleri rüya gerçekliği dahil 19 (on dokuz) gerçeklik boyutuyla ortaya konulmuştur.
Klasik bilimsel yöntemle açıklanamayacak bazı fenomenlerin açıklanması için oluşturulan bu eserde ana hedef; bireyler ve toplumlar için gerçekleşmesi olası bazı felaketlerin önceden anlaşılarak gerekli tedbirlerin alınması için bir yöntem oluşturmaktır.
İdeal gerçeklikteki rasyonel bir formül nesnel gerçeklikteki bir fenomenin karşılığı olabilir. İnsan hayatında veya evrende bireyi ya da toplumu etkilemesi muhtemel olayların formülü de rüya gerçekliğinde aranmalıdır.
Takdirinize sunulan bu eser hakikat arayışının kavramsal özeti niteliğindedir.
Selamlar ve saygılar.