kitap başvuru, online kitap başvuru, internetten kitap başvurusu

Esaretten Hürriyete: Samsun’a Çıkış

Esaretten Hürriyete: Samsun’a Çıkış (19 Mayıs 1919)

Yazan: Muhammed Aslan

Tarihin ilk küresel ölçekli savaşı olan I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ve Paris Barış Konferansı’nı gerekçe gösteren İtilaf Devletleri, Osmanlı coğrafyasının farklı bölgelerini işgale başladılar. Bu kapsamda 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’u işgal ettiler. İstanbul Boğazı’nın düşman gemilerince esir alındığı gün Mirliva Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları’nın dağıtılmasından dolayı Adana’dan trenle Haydarpaşa Tren Garı’na gelmişti. Mirliva Mustafa Kemal Paşa ve Yaveri Cevad Abbas Bey, Haydarpaşa Tren Garı’ndan çıktıklarında boğazda demirleyen işgal orduları gemilerini gördüler. İskelede hazır bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprise istimbotuna binerek, Haydarpaşa üzerinden Galata’ya hareket ettiler. Enterprise adını taşıyan bu istimbotun adı daha sonradan “Kartal” istimbotu olarak değiştirecekti. Cevad Abbas Bey, istimbota bindiğinde düşman gemilerinin arasından geçerken göz yaşlarını tutamayarak ağlamaya başlamıştı. Payitaht İstanbul işgal altındaydı. Mirliva Mustafa Kemal ise bu manzara karşısında hiçbir şekilde yeise kapılmadan yanında ağlayan Cevad Abbas Bey’e şu tarihi sözü söyledi: “Geldikleri gibi giderler.” İşte bu söz hem İstanbul’un hem de tüm Anadolu’nun kaderini değiştirecek sözdü…

İstanbul’un işgalinin ardından Yunanlar, İngiliz ve Fransızların himayesinde 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i ilhak ettiklerini açıkladılar. Bunu her ne kadar “ilhak” olarak adlandırsalar da bu Yunanistan’ın, Batılı emperyalist güçlerin gölgesinde gerçekleştirdiği bir işgaldi. Batılılar, “hasta adam” olarak gördükleri Osmanlı İmparatorluğu’nu aşama aşama parçalıyorlardı. İmparatorluğun sadece batısı değil doğu, kuzey ve güney bölgeleri de emperyalist güçlerin işgali altındaydı.

Suriye-Filistin Cephesi’nden yeni dönen ve çok kısa bir süre Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’nı yürüten Mustafa Kemal Paşa, “Yaver-i Fahri Hazreti Şehriyarlığı” (Padişahın Onursal Yaverliği) görevine getirilmişti. İzmir’in işgalinden kısa bir süre önce de 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirildi. İzmir’in işgalinden bir gün sonra 16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru ile yanında yirmi kadar subayla İstanbul’dan Samsun’a hareket etti. Mustafa Kemal ile birlikte Samsun’a hareket eden isimler arasında: Kurmay Albay Refet (Bele) Bey, Kurmay Albay Kazım (Dirik) Bey, Dr. Albay İbrahim Tali (Öngören) Bey, Kurmay Yarbay Mehmet Akif (Ayıcı) Bey, Kurmay Binbaşı Hüsrev (Gerede) Bey, Topçu Binbaşı Kemal (Doğan) Bey, Dr. Binbaşı Refik (Saydam) Bey, Yüzbaşı Cevat Abbas (Gürer) Efendi, Yüzbaşı Mümtaz (Tünay) Efendi, Yüzbaşı İsmail Hakkı (Ede) Efendi, Yüzbaşı Ali Şevket (Öndersev) Efendi, Yüzbaşı Mustafa Vasfi (Süsoy) Efendi, Üsteğmen Hayati Efendi, Üsteğmen Arif Hikmet (Gerçekçi) Efendi, Üsteğmen Abdullah Efendi, Teğmen Muzaffer (Kılıç) Efendi, Yedek Subay Tahir Efendi, Tabur Hesap Memuru Rahmi Efendi, Tabur Hesap Memuru  Ahmet Nuri Efendi, Birinci Sınıf Kâtip Faik (Aybars) Bey, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (Atasev) Bey ve Bandırma Vapuru’nun Kaptanı İsmail Hakkı (Durusu) Efendi vardı.

Bandırma Vapuru, Kızkulesi yakınlarında İngilizler tarafından durdurulup vapur arandığında Mustafa Kemal Paşa yanında bulunanlara: “Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz” demişti. Onun bu sözlerinde, Türk milletinin tarihsel kimliğinin vazgeçilmez bir parçası olan bağımsızlık, azim ve kararlılığı saklıydı. Bu mücadele maddi üstünlüğü ellerinde bulunduran küresel güçlere karşı inançlı Anadolu insanının, Türk milletinin mücadelesiydi. Bandırma Vapuru, Türk milleti adına binbir sıkıntı ve baskı altında esaretten hürriyete ilerliyordu…

Karadeniz açıklarında bir İngiliz zırhlısı, Bandırma Vapuru’nun peşine düşmüş ve fırtınalı havaya rağmen yoluna devam vapur kaptanı İsmail Hakkı (Durusu) Efendi, peşindeki İngiliz zırhlısını atlatmayı başarmıştı. Bandırma Vapuru, Türk milletinin kaderini değiştirecek olan bir avuç vatan evladını taşıyordu. Daha sonradan bu vapur Türk İstiklâl Mücadelesi’nin en önemli sembollerinden birisi haline gelecekti. Vapurdakiler, 17 Mayıs 1919 tarihinde İnebolu’ya, 18 Mayıs’ta Sinop’a uğrayarak kıyı şeridini takiben 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ulaştılar ve Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Tütün İskelesi üzerinden Samsun’a ayak bastılar. Onları, Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey karşıladı.

Yüz üç yıl önce bugün Mustafa Kemal Paşa’nın, Samsun’a ayak basmasıyla Kurtuluş Savaşı fiilen başlıyordu. Kurtuluş Savaşı’nın psikolojik hazırlık aşaması Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışıyla başlamış; Samsun Raporu, Havza Genelgesi, Amasya Genelgesi yayımlanmış sonrasında da Erzurum ve Sivas Kongreleri başta olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanında kongreler tertip edilmişti. Esareti ölüm sayan Türk Milleti’nin vatansever evlatlarından oluşan Kuvayı Milliye sonrasında da kurulan düzenli ordu Anadolu’yu işgal etmek isteyenlere en güzel cevabı savaş meydanında vermişti ve Türkiye Cumhuriyeti böyle zorlu bir mücadelenin ardından kurulmuştu.

Bu yazı vesilesiyle Kurtuluş Savaşı’nın başlamasının 104. yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Türk ulusunun, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

Kategori : Genel, Kutlu Köşe Yazıları - Etiketler :, - Tarih : 19 Mayıs 2022

Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

1371

 

Kutlu Yayınevi | göksel sözcükleriñ yayıncısı

2012'den bugüne hayallerinizi gérçekleştirirken yanınızdayız.