Bu yazımda Samet Türkyurdu’nun kaleminden çıkmış, ilk basımı Kutlu Yayınevi’nde, Kasım 2018’de gerçekleşmiş olan Bulutların Dansı adlı kitaptan bahsedeceğim.
Samet Türkyurdu, şu ana dek 4 eser sunmuş bir yazar/şairdir. Turuncu Radyo adında bir öykü kitabı, Karga Rüyaları adında bir romanı ve Bulutların Dansı haricinde Düşler Gezgini adında bir şiir kitabı daha vardır.
Bulutların Dansı’nı yorumlamaya öncelikle kapağı ve ismi ile başlamak istiyorum. İsmini içindeki şiirlerden birinden almış olan Bulutların Dansı kulağa oldukça hoş ve naif geliyor. Şiirlerin genel temasına, ruhuna da uyan bu ismi oldukça sevdim. Kapağı da mavi ve sarının iç ısıtıcı bir şekilde koordinasyon edilmesiyle göze hitap etmekte.
Şairin diline geldiğimizde seçtiği kelimelerin özenli, kelimeleri kullanış biçiminin ise tıpkı bulutların dansı gibi narin olduğunu söylemek istiyorum. Melankolik, benzer kelimelerin tekrarlandığı şiirleri sevmeyen biri olarak Samet Türkyurdu’nun kendine has, hoş dilini çok sevdim. Şiirleri içime dokundu ve beğenerek okudum. En beğendiğim şiirlerinden biri de şuydu:
Gözyaşındaki Gamzeler
Rüzgârda savurduğun bir avuç toz misali
At hüzünleri bir bir hiçliğe dağılsın
Yalınayaksan üzülme, bak karşıdan gelene
Ayakları olmayan o adam ayakkabıyı ne yapsın
Kahpe dünya deyip suçlama âlemi,
Bu sonsuz âlemde bir tek sen mi varsın
İnsanım deyip bırakırsan kendini nefsine
Sen kahpe isen dünya sana ne yapsın
Gözyaşlarında gamzeler var bilmezsin sen
Yüreğinle gül, ruhunla sev ki şeytan bile kıskansın
Mutsuz olsan da kimi zaman, umutsuz sakın olma
Ağlarken bile gülümse, gözyaşların parıldasın.
Bu şiiri hem verdiği mesajdan hem de anlatım dilinden ötürü çok sevdim. Şiirin ismi bile fazlaca hoşuma gitti. Gözyaşındaki gamzeler… Ne hoş bir söylem, değil mi?
Sevdiğim bir başka şiiri daha sizlerle paylaşmak istiyorum:
Son
Uçurumun kenarında bu hayat!
Bir kelebek konsa avucuna düşeceksin
Çırpınırken taşlık dip sularda
Bastığında hep yosunluyu seçeceksin.
Fırlamışcasına koskoca dünyadan
Sessiz bir çığlığa koşarken
Güneşe demirlesen de harikulade gemini,
Altın kupada su verseler de öleceksin.
Ani gelir çekip gitmek sessizce!
Çöl ortasında çırılçıplak ağlamak gibi.
Bırakırken bulutlardan bedenini,
Paraşütsüz bir ipi çekeceksin.
Kuş tüyü yastıklar başında
Hülyalar rengârenk kocaman bir tual.
Zaman akmaz mı izlerken takvimi,
Akıbet-i zamanı nasılsa göreceksin.
Hem anlam bakımından hem de dil bakımından zengin olan bu şiirleri okumak benim için oldukça keyifliydi. Siz de eğer şiir okumayı seven biriyseniz Bulutların Dansı’nı gönül rahatlığıyla öneriyorum. Şaire de gönlünden kopanları içtenlikle paylaşmaya devam ettiği bir ömür diliyorum.
Esen kalın.
Aleyna Uluç
Kategori : Bétik değerlendirme - Etiketler :aleyna uluç, Bulutların Dansı, Kitap eleştirisi, Kitap yorumu, samet türkyurdu, şiir - Tarih : 01 Ocak 2021