kitap başvuru, online kitap başvuru, internetten kitap başvurusu

6. CNR İSTANBUL KİTAP FUARINDAKİ İZLENİMLERİMİZ, ANILARIMIZ

6. CNR İSTANBUL KİTAP FUARINDAKİ İZLENİMLERİMİZ, ANILARIMIZ

Gökbey Uluç
Kutlu Yayınevi Géñel Yayın Yönetmeni

9-17 Mart 2019 günlerinde İstanbul Yéşilköy’de düzenlenen 6. CNR Kitap Fuarı (Bétik Sergisi) soña erdi. Biz de Kutlu Yayınevi olarak geleneksel olarak bu süreçte yaşadıklarımızı, gözlemlerimizi ve anılarımızı yazdık.

Dilerseniz okumaya geçmeden önce bizim gözümüzden nasıl geçtiğini izleyebilirsiniz:

Sergiler bizim için büyük bir buşku (heyecan) kaynağıdır, doğrusu. Okurlarla yazarlarıñ buluşmaları bizleri de sévindirmekte, her iki kesimiñ ortak mutluluğuna biz de kıyıdan paydaş olmaktayız. Belki de bundan ötürü kendimi yayıncı olarak bildiğim/hisséttiğim tek yér bétik sergileridir, diyebilirim.

Çalışmalarımıza Ocak ayında başladık. Şunu eñ başından bélirtebilirim; bu étkinlik şimdiye değin düzenlediğimiz eñ düzenli, sıralı sözüm ona planlı olarak usumda yér édindi. Géçmiş dönemlerdeki tüm gözlemlerimizi, deneyimlerimizi burada uyguladık. Bu yıl öğrendiklerimizi de bir soñrakinde uygulayacağımızdan gelişim sürecimiz ilerleyerek daha da güzel olmaktadır. Böylece 2018’de sözleşmemizi imzalayarak kendimize yér ayırttığımız 6. Uluslararası CNR Bétik Sergisiniñ duyurusunu hem ulatı (eposta/email) hem de SMS olarak tüm yazarlarımıza bildirdik.

Yoğun bir başvuru oldu. Açıkçası 30 yazarımızıñ katılım sağlayacağını beklerken bu yıl 43 yazarla gövde gösterisi yapar olduk. Yazarlarımızıñ da ilgisini çekmiştir; sergi alañınıñ girişinde asılı olan çizelgede eñ çok yayınevimiziñ adı géçmekte idi. 2018’de olduğu gibi bu yıl da eñ çok yazarla imza günü düzenleyen yayınevi olmanıñ kıvancı ile yazımı sürdürüyorum.

Sergelimizi (standımızı) tasarlamak için uğraşırken kardeşim Cafer, bir yéñilik getirerek sergi koñusu (fuar teması) olarak “deñizi” séçti. Böylece sergelimizde deñizi andıran mavi renk tonu, dalga biçimindeki çizgilerle kendini gösterdi. Bir de direklere astığımız sarmaşık buna eklenince ortaya güzel bir çalışma çıktı. Öñümüzdeki yılıñ sergi koñusu da belki “orman” olur, belki “yıldızlar”… İş gizemi olarak bizde kalsın. Her sergide bir koñu bélirleyeceğimizi okurlarımıza ve izleyicilerimize şimdiden bildirelim.

Bir başka yéñilik ise tüm çalışanlarımızıñ üzeri nakışlı özel dikim giysileri giymesi oldu. Kurumsallık yönünden uzunca süredir yapmayı istediğimiz bu giysileri, kardeşim Aliye Aybüke’niñ özel çabaları ile Azerbaycanlı modelist Neriman Abdullayev tasarladı.

Övünerek söz édeceğimiz eñ öñemli yéñiliklerimizden biri de sergi için özel bir yérlik (web sitesi) tasarlanması oldu, diyebiliriz. Cafer’iñ özel emek vérerek sergiden öñce anıkladığı (hazırladığı) bu yérlik ile yazarlarımız asılarına (afişlerine), imza günü çizelgelerine anlık ulaşabildiler. Sergi bittikten soñra da görüntülü söyleşileri ekleyerek içeriğini daha da géñişlettik. www.cnr2019.kutluyayinevi.com üzerinden girerek içeriğe ulaşabilirsiniz. İlerleyen günlerde géçmiş dönemler için de alt alañ adı açarak bu biçimde saklamayı (arşivlemeyi) düşünüyoruz. Bildiğimizce sergi için özel bir yérlik oluşturan ilk yayınevi biz olduk bunuñla. Varsa bildirmenizi isteriz. Bizden öñceki deneyimleri bilmek iş vérimimizi artırır soñuçta. Bir bilgeniñ dédiği gibi; Kendi ışığına güvenen, başkasınıñ ışıldamasından korkmaz.

Sergi boyunca bir takım yéñilikler de yaşadık. Öñceki deneyimlerimize ek olarak bu kéz usumda kalanlara yér vérecek olursam ilk sırada “Her Şeye Dair Yanık Sevdalar – Tarihsiz Şiirler” bétiğiniñ yazarı Yavuz Şimşek gelir. Sergi için çalışmalarımızıñ bitip imza günü çizelgeleriniñ çıkarılmasından soñraya denk gelen tanışıklığımızdan dolayı sergide bulunamadı. Bétiği de serginiñ açılışına yakın bir günde çıktı. Ancak tüm bunlar aramızdaki göñül bağınıñ kurulmasına engel olmadı. Açılıştan öñceki gün erkenden geleceğini söylemiş, o gün gérçekten de bizden öñce yayınevine gelmişti. İçeride kimse olmayınca da yanımızdaki Bereket Büfe’de oturarak çayını içmiş, gelmemizi beklemiş. Soñrasında bétik yüklü koca koca kutuları taşımamıza el atarak bize yardımcı olmuştu. Bunuñla da yétinmeyerek taşımacı aracıyla sergi alañına gelmiş, bétikleri indirmeye de yardım étmişti. Göñüllü olarak yaptığı bu çalışmaları, bétikleriñ içinde olmanıñ vérdiği huzur ile açıklamıştı. Bunu yaşamımıñ soñuna değin unutmayacağım.

Bir başka sıradışı olay ise “Kamların Gecesi” adlı romanıñ yazarı Şenol Soydan ile yaşandı. Daha da ilginci bu olay yaşanırken Şenol Bey’iñ bundan çavı (haberi) yoktu. Çünkü kendisi başını öñe eğmiş, öñüne sürekli uzatılan bétiklere uzun uzun yazılar yazıyor, imza atıyordu. Yayınevimiziñ sergeliniñ öñünde gittikçe büyüyen bir kalabalık da bir yandan oluşuyordu. Bir süre soñra gérçekten büyük bir yığılma oldu. İlerleyen sürede bir güvenlik görevlisiniñ geldiğini gördüm. Kalabalık oluşunca olası bir güvenlik sorunu yaşanmasın diye yétkililerce buraya gönderilmiştir, diye usumdan géçirdim. Bir süre soñra bir başka güvenlik görevlisi daha gelince kuşkulandım. Yanlarına gidip bir sorun olup olmadığını sordum. Yéñi gelen görevli yanıt vérdi. Yayınevlerinden şikâyet var. Kalabalıktan dolayı sergelleriniñ öñü kapalı olduğu için kendilerine okuyucu gitmiyor, diye şikâyet étmişler. Bunuñ üzerine kalabalığıñ ne olduğunu görmek için de iki görevli gelmiş. Onlar da imza için sırada bekleyen okuyucular olduğunu görünce elleri kolları bağlı biçimde öylece kıyıdan izlediler. Şikâyet éttirecek denli kalabalık okuruñ olması ne güzel!

İşiñ özü, Şenol Soydan’ıñ okurlarınıñ çokluğundan şikâyet gelmesi öyle birden durduk yére olmadı. Kuşkusuz bu durumuñ öñcesi var. Komşu yayınevleri bu durumları biriktirip eñ soñunda şikâyet étmişlerdir, diye düşünmek yanlış olmaz. Çünkü Rize’den uruğu (ailesi) ile birlikte imza günü için İstanbul’a gelen dokuz yaşındaki yazarımız Erva Kopuz, sergiye getirdiğimiz tüm bétikleri bitirdi. Ağrı’dan gelen genç yazarımız Aynur Gökçe de okuyucularına imza atacağı bétikleri bitirdi. Bulundukları, yaşadıkları yérlerden bu denli uzağa gelerek yéñi okurlara ulaşmak, üstelik sergi için getirilen tüm bétikleri tanımadığı kişilere imzalayarak vérmek büyük bir başarıdır. İstanbul’dan katılan şairlerimiz Derya Murat Özgün ile Sedat Demir de tüm bétiklerini imzalayarak bitirenler arasında yér aldılar. Bu sırada oluşan kalabalıkları göz öñüne getirmenizi isterim. Bétikleri ellerine alan okurlarıyla toplu fotoğraflar çekinen yazarlarıñ gözlerinde çiçekler açıyordu.

Şenol Soydan, okurları ile birlikte.

Deniz Eldek, okurları ile birlikte.

İlgimi çeken ayrıntılardan biri de yédigün içi (hafta içi) öğrencileriñ daha yoğun geldiği oldu. Çıkardıkları cıvıltılar kulaklarımızda yankılanıyor. Koñu öğrencilerden açılmışken bir ara Suriyeli öğrenci öbekleri de geldi. Art arda sıralı biçimde hızlı adımlarla yürüyerek géçip gittiler. Yapay kalabaklıklar yaratmalarınıñ dışında bir étkileri olmadı.

Günler günleri kovaladı, toplanma imini (saati) geldi. Yayınevimiz için şimdiye değinki eñ vérimli sergi dönemi yaşandı. Kutlu Yayınevi olarak bir soñraki sergi için şimdiden çalışmalara başladık, dések yéridir.

Kategori : Fuar - Etiketler :, , - Tarih : 27 Temmuz 2019

Yorumlar (1)
  • 15 Şubat 2020 tarihinde H.MeteKaradağ tarafından

    Samimi ve titiz personeli, yazarların bir çok ihtiyacına aynı anda cevap veren süreçleri ile Kutlu Yayıncılık tüm dünyada yükselen yeni yayıncılık anlayışının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden. Ayrıca eserimi hazırlamada gösterdiğim özeni yayın sürecinde de gösterdikleri için sonsuz teşekkürler…

  • Yorum Yaz
    Ad Soyad :
    E-mail :
    Yorum :

    1553

     

    Kutlu Yayınevi | göksel sözcükleriñ yayıncısı

    2012'den bugüne hayallerinizi gérçekleştirirken yanınızdayız.