Bu yazımda Durmuş Kabağlı’nın kaleminden çıkmış, ilk basımı Ekim 2020’de gerçekleşmiş olan Yozlaştırılan Din adlı kitaptan bahsedeceğim.
Durmuş Kabağlı bu kitabında din hakkında yanlış bilinenleri, insanların dini nasıl yanlış yorumlayıp yozlaştırdığını ele almıştır. Öte yandan sözde din adamları olan kişilerin neler yaptıklarını eleştirel bir dille tek tek ortaya dökmüştür.
“Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.”
Din adamlarının dini hiçbir şekilde doğru anlayıp benimsemediğini, kendi çıkarlarına göre alet ettiğini ve toplumu menfaatlerine göre uyuttuklarını çok güzel ve açık bir dille de beyan etmiştir. Bunun yanı sıra din ve siyaset işlerinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini şu sözlerle vurgulamıştır:
“Din ve siyaset çatışmaları hep kötü sonuçlar yaratmıştır. Bu çatışmalara sebep olanlar da bu yanlış düşünüşlerdir. En doğrusu her iki alanın kendi çerçevesinde kalarak dinin siyasete, siyasetin dine müdahalede bulunmaması ve menfaat kapısı olarak kullanılmamasıdır.”
Durmuş Kabağlı’nın kalemiyle söylemek istediğim bir şey var, o da tecrübenin cümlelerinden bariz bir şekilde aktığı. 1942 doğumlu yazar şu zamana dek araştırmacı bir kişiliğe sahip olsa gerek ki din hususunda, toplumun yapısında ve hatta siyaset üzerinde anlattığı çok ender bilgileri var. Ayrıca gözlem yapmayı seven bir insan olduğunu da söylemeliyim, zaten böylesi kendi düşüncelerine ulaşmış bir insanın bakmaktan öte görmesi gerekir.
“Kurban kesip ihtiyacı olana değil de diğer kurbana kadar yetmesi için eti kendine saklayan, bir yıl yetecek kadar kurban eti ile sucuk yapan insanlar, kıldıkları namazı, yaptıkları ibadetleri insanların gözüne sokmaya çalışanlar, başkalarına namaz baskısı yapanlar, dedikodu ve kovda yarış yapanlar, şehadet getirip ardından o ağızla kalp kırıp hak yiyenleri, ona buna küfür savuranları, yalan makinesi gibi konuşanları gördükçe hiç kimse bana İslamiyet değişmedi diyemez zaten.”
Durmuş Kabağlı, dini yanlış lanse edip bilim düşmanı kılan insanları da eleştiriyor ve şu sözleriyle gerçekleri ele alıyor:
“Dünya çapında bilim insanları, yazarlar, çizerler çıkarmıyoruz. Bunlar olmayınca küresel ölçekli yayınlarımız da olmuyor. Cehalet batağına saplanmış, toplum içinde doğru dürüst dini, edebi, sosyolojik, felsefi ve diğer alanlarda da yazarlar da olmaz ancak reklama, gösterişe düşkün salon Müslümanları çıkar.”
Yozlaştırılan Din, sadece dini değil, içinde bulunduğumuz toplumu da tümüyle inceleyen bir kitap. Dini yanlış yorumlayıp kadınları aşağılayan, onların haklarını elinden gasp eden, ağza alınmayacak sözlerde bulunan insanları tüm içtenliğiyle eleştiriyor. Kadın ve erkeğin kuşkusuz eşit olduğunu söyleyerek aksi tutumların uydurma olduğunu söylüyor, hadisleri karşılaştırıyor. Bunun dışında para için ruhunu satan, faizle, onla bunla kazanan ve insanlığa sığmayacak şeyleri din adı altında yapan tüm kesimleri eleştiriyor. Bu yönleriyle sosyolojik bir kitap denebilir.
Yazarın bu kitaptaki amacı dini değil, dini yanlış yaşayanları eleştirmektir.
Ben Durmuş Kabağlı’nın kalemini ve kitabını severek okudum. Eğer sizler de toplumun gerçeklerini aktaran bir kitap okumak istiyorsanız Yozlaştırılan Din’i okumayı tercih edebilirsiniz. Kitabın şu güzel sözüyle yazımı noktalandırıyorum. Esen kalın.
“İnsanlık âlemine esasta huzur, barış, sevgi, dostluk, sağlık, esenlik, kardeşlik ve birlik beraberlik duygularını benimsetip yerleştirmeliyiz.”
Aleyna Uluç
Halkalı – 2020
Kategori : Bétik değerlendirme - Etiketler :Din, Durmuş Kabağlı, Eleştiri, Kitap eleştirisi, Kitap yorumu, kutlu yayınevi, yozlaşma, Yozlaştırılan Din - Tarih : 20 Kasım 2020